İLAN SAHİBİ : Nakliye Yük Borsası
İLAN DURUMU : İlanın süresi dolmuş.
İLAN TARİHİ : 15 Ara 2019 19:36
İLAN NO :
1995 yılında kurulan Başkent Fiat Uluslararası Nakliyat, Ankara Kahramankazan Lojistik Üssü’nde hizmet vermeye devam ediyor. Babasından devraldığı şirketi güçlü bir şekilde temsil eden Cüneyt Yaşin ile Ro-Ro seferlerindeki tekelleşmeden dönüş yükü problemleri ne kadar birçok konuyu konuştuk. Global firmaların Türkiye’de yatırımlarını hızlandırdığına dikkat çeken Yaşin, “Bizim gibi orta ölçekli firmalar eninde sonunda yok olacak; çünkü global firmalar Türkiye’ye giriyor.” dedi.
Başkent Fiat Uluslararası Nakliyat’ın hizmetleri hakkında bilgi veren Cüneyt Yaşin, Ro-Ro seferlerini tercih etmediklerini söyledi. Müşterilerinin karayolu ile yapılan teslimatları daha çok tercih ettiğini kaydeden Yaşin “Babamız tır sürerek 1964 yılında bu işe başlamış, biz de Ankara’da işimizi devam ettiriyoruz. Rusya’ya taşımacılık yapıyorduk ancak son zamanlarda, özellikle de uçak krizinin ardından Avrupa’ya da yöneldik. Kırgızistan, Türkmenistan ve Kazakistan gibi ülkelere de taşımacılık yapmaktayız. Karayolu üzerinden taşımacılık yapıyoruz, açıkçası Ro-Ro seferlerini tercih etmiyoruz. Bunun sebebi; lokasyonlarımızın çok uyumlu olmaması ve en önemlisi de Ro-Ro ücretlerinin çok yüksek olması. Fransa ve Almanya’ya taşımalarımız oluyor ancak müşterilerimiz de karayolu ile ulaştırılmasını istiyor. Çünkü Ro-Ro’da beklemeler çok fazla oluyor, karayolu bizler için daha hızlı. Ayrıca belirttiğim gibi; Ro-Ro ücretleri de çok yüksek. Bu yüksek ücretleri müşteriye de yansıtmanız gerekiyor.” dedi.
“Ro-Ro’da Tekelleşmenin Olduğunu Duyuyoruz”
Ro-Ro seferlerinin müşteri odaklı çalışmadığını belirten Yaşin, 2020 yılında sorunların çözülmesi için umutlu olduklarını söyledi. Yaşin “Çok kullandığımız bir yol olmasa da Ro-Ro’da tekelleşmenin olduğunu duyuyoruz. Belirli firmalar yapıyor ve Ro-Ro seferleri bizlerin isteğine göre değil de, onların kendi isteklerine göre yapılıyor. Onların belirlediği fiyatlar, rotalar ve sistemlerle işler yürüyor. Biz ise buna uymak zorunda kalıyoruz. Bu açıdan bize yardımcı olan bir durum olduğunu düşünmüyorum.” diye konuştu.
“Firmanın İsmi Ali ama Sahibi Thomas”
Globalleşme sonucu birçok Türk firmasının satıldığını, yabancı şirketlerin Türkiye’ye girerken zorlanmadıklarını kaydeden Yaşin, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bizim gibi orta ölçekli firmalar eninde sonunda yok olacak; çünkü global firmalar Türkiye’ye giriyor. Türk firması olarak bildiğiniz ama satılmış firma sayısı çok fazla. Firmanın ismine bakıyorsunuz Ali ama sahibi Thomas olmuş durumda. Biz ise birlikteliği ve birleşimi sağlayamıyoruz; çünkü kendimizle anlaşamıyoruz. Firmalarımız birleşip daha büyük firmalar kuramıyor. Yabancılar ise çok güzel girişimde bulunuyor. Ayrıca kendi araçlarıyla da yapmıyorlar. Bizi kullanarak ülkeye giriyorlar. Bunu da çok rahat yapıyorlar, sermayeleri sağlam, kullandıkları para ucuz. Şu anda Avrupa’da paranın değeri yüzde 2-3’lerde hatta yüzde eksilere düşmüş ülkeler var. Türkiye’de ise yüzde 20’lerde. Yabancı geldiği zaman 1 Euro veriyor ve bizden 6.50-7 lira para alıyor. Tabii ki bizden daha güçlü olacak. Yatırım yapmasına da gerek yok, bizi çok iyi kullanacak. İstediği fiyata da bizi çalıştıracak. Bu sayede de bizim firmalarımız ufalanıyor. Bundan 5-10 sene sonra bilmiyorum kimler kalır. 300-500 hatta 1000 araçlı büyük firmalarımız var. Duyduğumuz kadarıyla bu firmaların da durumları çok iyi değil.”
“Yüzde 10 Kazansak Gerçekten Çok Paramız Olacak”
Giderlerin gelirlerin önüne geçtiğini aktaran Yaşin “Bizim yaptığımız işin katma değeri çok düştü. Giderlerimiz o kadar çok ki! Mazot, sürücü, araç bedeli, vergiler… Hepsinin fiyatı çok yüksek! KDV ve ÖTV’lerde bize indirim yapılıyor ancak yine de kurtarmıyor. Yaptığımız işlere ve ciromuza bakıyorum; yüzde 10 kazansak gerçekten çok paramız olacak ancak kazanamıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Yurt Dışında Çok Büyük Zarar Görüyoruz”
Kural ve kanunlara herkesin uymamasından dolayı büyük sıkıntıların oluştuğunu vurgulayan Yaşin “Şu anda Avrupa’nın en büyük filosuna sahip ülkeyiz ancak içimizde haksız rekabetler yaşanıyor. Çünkü kural ve kanunlara herkes uymuyor. Bu nedenle yurt dışında da çok büyük zarar görüyoruz. Mesela, takograf kurallarına biz uyuyoruz ancak bazı firmalar hiç uymuyor. Kurallara uymadıkları için de onlar bizden öne geçiyor. Yani bizden fazla çalışabiliyorlar.” ifadelerine yer verdi.
“Şirketimizin Sigorta Gideri Yıllık 1 Milyon 700 Bin Lira!”
Sigorta bedellerinin çok yüksek olduğunu aktaran Yaşin “Biz bütün sigortalarımızı yapıyoruz. Şu anda yıllık olarak sigortaya ödediğimiz miktarlar oldukça yüksek. Duysanız şaşırırsınız! Sadece bizim şirketimizin sigorta gideri yıllık 1 milyon 700 bin lira! Ayrıca bazı özel durumlarda bu fiyatlar yükseliyor. Şoför maaşı, sigortası ve harcırahını üst üste koyduğunuz zaman bir şoförün aylık maliyeti 6-7 bin lirayı geçiyor.” dedi.
“Artık 10 Farklı Nakliye Fiyatı Alabiliyorsunuz”
Bazı firmaların kurallara uymayarak maliyeti düşürdüğünü söyleyen Yaşin, zararına taşıma yapan birçok şirketin olduğunu kaydetti. Taşıma ücretleri konusunda bir birlikteliğin bulunmadığını ifade eden Yaşin “Özellikle güneyde çok büyük araç filosuna sahip olan firmalar vardı. Suriye bölgesine çalıştıkları için hepsi işsiz kaldı ve diğer bölgelere çalışmaya başladılar. Çalışacaklar, mecburlar çünkü araçları var ve haklılar. Ama çalışacak yerleri yok! Suriye ve Irak kapandı. Ne yapsınlar? Diğer bölgelere yönelmeleri de kar oranını tamamen aldı götürdü. Zararına giden birçok firma var. Eskiden lojistik fiyatları belliydi. Artık 10 farklı nakliye fiyatı alabiliyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Takografa Uymayan Çok Kişi Görüyorum”
Denetimlerin her yerde eşit şekilde yapıldığı zaman trafik kazalarının önüne geçileceğini savunan Yaşin “Bizim her aracımız takograf kuralına uyar. Kim ne derse desin takografa uymayan çok kişi görüyorum. Müşteri bana malzemelerin taşınma süresini söylüyor. Ama ben taşıyamıyorum çünkü takograf kuralları var. Başka biri geliyor işi alıyor; çünkü o 24 saat çalışıyor. Bunu durduramıyorsunuz. Görüyorsunuz televizyonlarda her gün kaza haberi çıkıyor. Kazalar devam ediyor, demek ki denetimde bir sorun var. Denetimlerin tam anlamıyla yapıldığı yerler elbette vardır, herkesi zan altında bırakmayalım ancak her yerde yapılsa bu durumlarla karşılaşılır mı?” çıkarımında bulundu.
“Bir Aydan Fazla Bekleyen Araçlarımız Oldu”
Son olarak dönüş yükü sıkıntılarının halen yaşandığını anlatan Yaşin, “Biz firma olarak gidiş dönüşlü yüklere araçlarımızı vermeye çalışıyoruz. Özellikle Almanya ve Fransa gibi ülkelere araç gönderdiğimiz zaman bir aydan fazla bekleyen araçlarımız oldu. Bu durumlarda araç göndermiyoruz çünkü dönüşü yok. O zaman da üretici zor durumda kalıyor. Malını ucuz fiyattan göndermek istiyor ancak siz o fiyata gidince de maliyeti kurtarmıyor. Bu araç sıkıntısı bu sene dahil olmak üzere belirli dönemlerde yaşanıyor.” ifadelerini kullandı..